Filmlerdeki gibi zaman zaman görülür. Rehin alınan genç bir kızın rehineci erkeğe aşık olması. Kısaca rehine-rehineci yakınlaşması. Stockholm Sendromu.
Hastasınızdır. Doktora, hastaneye gidersiniz. Hastalığınızın çeşidi önemli değil. Bu Hepatit B olur, C olur, Kanser olur, Romatoid Artirit olur. Olur, olur...
Tetkikler tahliller, görüntülemeler,geçmiş hikayeleri vs. Teşhis konmuştur. Kan kimyamızdaki noksanlık ve fazlalıklara düşürücü veya yükselticiler verilmiştir. Ağrılarınızda azaltılmıştır ağrı kesici ile. "Bunları kullan 3 ay sonra kontrole gel" denilmiştir. 3 ay sonra kontrole gidildiğinde tekrar tetkik ve tahliller yapılmış, gelişen hastalığınıza ilave ilaçlar verilerek "3 ay sonra tekrar sizi göreceğim" demiştir sizi kendisine aşık etmek isteyen kişi.
Siz de "benimle ilgileniliyor, para da vermiyorum, doktorum da çok iyi bir insan" deyip bir sevgili edinmeye başlamışsınızdır artık.
Git-geller hiç bitmemiş, yıllarca devam etmiştir. Ancak siz de iyileşme olmadığı gibi hep kötüye gidişler olmuştur. Derken daha kötü sonuçlar, daha kötüleri, daha da kötüleri...
Giderek rehinenin(hastanın) rehineceye(Doktor) sevgisi, aşka dönüşmüştür. Rehineci de rehineyi daha sık görmek istemektedir artık. Rehine yılların verdiği yorgunluk bitkinlik ve sağlıksızlık nedeni ile rehinecinin onu yanında görmek istemesine rıza gösterip hastaneye yatırılışı ile aşıkını daha yakından ve her gün görmenin hazzını yaşayacaktır.
Uyku yoktur. Ağrılar ayyuka çıkmıştır. Olsun! Aşığı yanındadır ya artık... Onun şefkatli kolları arasında morfin ve uyku ilacı ile gecelerini geçirmek inanılmaz bir mutluluktur.
Aşkı ilerlemiş kara sevdaya dönmüş,maşuk özlenmiştir. Aylar, yıllar hep yanıp tutuşan sevda ile aşık-maşuk ilişkisi sürüp gitmiştir. Aşığın maşuğuna sevgisi hep artmış hiç eksilmemiştir. Rehineci artık rehinesinden vazgeçmek üzeredir, alacak fidyesi kalmamıştır. Son bir kez daha kabulünü istemiştir aşık ,maşukundan. "Eh gelin bakalım görüşelim bir daha" deyip kabul buyurmuşlardır hastanesine.
Aşıkla maşuğun ayrılık vakti gelmiştir. Maşuk sağlam, aşık ise konuşacak halde değildir. Gözleri ile yalvarmaktadır aşık maşukuna. Fakat maşuk kendisi ile konuşmamaktadır. Küsmüştür rehineye. Hasta sahiplerine, sessizce; "Alın hastanızı evinize götürün, yapacak bir şeyim yok" deyivererek vefasızlığın son örneğini göstermiştir.
Rehineci, rehinesini hemşirlerine uğurlatırken, rehine son bir kez aşkına bakamadan, yıllarca uğruna canını, malını gençliğini, zamanını harcadığı maşukundan ölüme ayrılmıştır. Rehine bunca çabaya rağmen kurtarılamamıştır. Rehineciden.
Kurbanın katiline aşık olması, Stockholm Sendromu bu olsa gerek...